"ALPULLU ŞEKER FABRİKASI" TRAKYA İNSANI İÇİN
ÇOK ÖZELDİR, ÖZELLEŞTİRİLEMEZ!..
Geçtiğimiz
günlerde, bir arkadaşım, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın şeker fabrikalarındaki
geçici işçilerle ilgili soru üzerine, “şeker fabrikaları benim gözümün bebeği
ama özelleştirilecek” dediğini söyledi. Kendisine “evet, ben de okudum; insan
kendi göz bebeğini bir başkasına verecek ya da kiralayacak değil ya” şeklinde
karşılık verdim, “Ben yalnızca bir kişiyim, bir kişiyle ne olur demeyen
birisiyim. Ben kişisel olarak mücadelenin sınırlarını zorluyorum. Tabii başka
çıkarlar peşinde olanlar da sınırları kendileri açısından zorluyor. Ancak asıl
olan halktır. Burada belirleyici olacak da yine halkın tavrıdır. Üstelik bu
Alpullu Şeker bize Ata’dan emanet…”
ÜSTELİK BU ALPULLU ŞEKER BİZE
ATA’DAN EMANET

40 KERE“ DÜŞÜNMEK GEREKİR!
Sektörel
olarak bakıldığında bazı branşlarda özelleştirmeler konuşulabilir, hatta
değerlendirilebilir. Ancak şeker oldukça hassas bir konu, değişik bir içerik ve
yapıya sahip. Sayın bakanın daha önceki açıklamasında söylediği gibi “40 kere“
düşünmek gerekir! Yaptım, oldu anlayışı ülke insanımızın geçmişinde olmadığı
gibi, mevcut iktidarın geleceğinde de olmamalıdır.
Uzun
süredir pancardaki kota sorununu aşmamız sonrası ve de NBŞ’ye dair net bir
tavır ortaya çıkmışken tekrar özelleştirmeden bahsetmek doğru olmadı. 4 yıl
aradan sonra gerek fabrika olanakları ve gerekse üretici köylümüzün pancar
ekimi, sonrasındaki olumsuzlukları çözmüş olması ayrıca bu konuda mücadele
vermesi ve kazanması sanıyorum bazı çevreleri rahatsız etti. Ancak NBŞ’nin
kesinlikle bir seçenek olamayacağını Pankobirlik Dergi’nin son sayısına bu
konuda açıklama yapan uzmanların görüşleri gösteriyor.
TÜRK TARIMINA DA ÇOK BÜYÜK BİR
DARBE
ABD’de
sağlığa olumsuz etkileri nedeniyle nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretimi durma
noktasına geldi, birçok AB üyesi ülke tarafından yasaklandı. NBŞ’nin üretim
kotası ABD’de yüzde 10’dan yüzde 2’ye düşürülürken Fransa, Hollanda,
İngiltere’de tamamen durduruldu. Türkiye’de ise NBŞ’nin üretim kotası yüzde
10’un üzerinde. Uzmanlar ülkemizdeki NBŞ üretim ve tüketiminin toplum sağlığını
olumsuz etkilediğini ayrıca Türk tarımına da çok büyük bir darbe vurduğunu
söylüyorlar.
ŞEKER PANCARINDAN YAPILAN ŞEKERİ
ÖPÜP BAŞIMIZA KOYMALIYIZ
Mesela kalp
cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez nişasta bazlı şekerlerin bir musibet olduğunu
belirterek, “şeker pancarından yapılan şekeri öpüp başımıza koymalıyız” diyor.
ALLAH’TAN KORKMALARI LAZIM
(Çünkü: Hak'sızlık doğrudan doğruya Allah'sızlıktır.)
Prof. Dr.
İlber Ortaylı da şöyle diyor: “Bence mısır şurubu kullananlar hiç hoş iş
yapmıyorlar. Allah’tan korkmaları lazım. Bunu sırf kazanç için yapmaları çok
kötü bir şey. Kesinlikle nişasta bazlı şekerlere karşı kampanya açılmalı.”
NİŞASTADAN ELDE EDİLEN ŞEKERİN EN
BÜYÜK ZEHİR
Prof. Dr.
Canan Karatay ise nişastadan elde edilen şekerin en büyük zehir olduğunu
vurgulayarak “bu zehri lütfen ülkemize sokmayalım” diyor ve nişasta bazlı şekerlerin,
pancar şekerlerine göre kalp krizi, felç, kanser, Alzheimer ve şeker
hastalığının oluşmasında 10 kat daha fazla etkili olduğunu belirtiyor.
AİLELER, ÇOCUKLARINIZIN NBŞ’Lİ
ÜRÜNLERİ TÜKETMELERİNE MUTLAKA ENGEL OLMALI.”
Bakın Cumhurbaşkanı
Başdanışmanı Yiğit Bulut ne diyor bu konuda: “NBŞ lobileri bütün dünya
genelinde çok güçlü. Amerika’da FDA (Amerikan Gıda ve İlaç dairesi) dahil
birçok kurumu baskı altına alıyorlar, Ülkelerde daha fazlasına kalkışabiliyorlar!
Aileler, çocuklarınızın NBŞ’li ürünleri tüketmelerine mutlaka engel olmalı.”
ÜRÜNLERE ‘SAĞLIĞA ZARARLIDIR’
İBARESİ KONULMALI
Son ve çok
önemli olarak, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök de ciddi bir noktaya
dikkat çekiyor: “Ürünlere ‘sağlığa zararlıdır’ ibaresi konulmalı. Bu koşullar
sadece ürünün ulaştığı son birim olan tüketiciye satılan gıda ürünleri için
değil, restoran, hastane ve büyük yiyecek içecek tedarikçilerine satılan
ürünler için de geçerlidir. Bu yönergeye göre ürünün içindeki malzemeler
genetik yapısı değiştirilmiş gıda ürünleri, ambalaj gazları, tatlandırıcılar,
aspardam, kinin, kafein, meyan kökü, phytosterol, için etikette özel bir ibare
gerekmektedir.”
PANCAR ŞEKERİ DOĞRUDUR, ÇİFTÇİMİZ
DÜRÜSTTÜR
Tüm bu
açıklamalar bir noktaya işaret ediyor. NBŞ’nin karşısında dimdik duran, hem
sağlık hem de ekonomik açıdan çok kıymetli pancar şekerimize sahip çıkmaya
devam etmeliyiz. 15 Eylül günü tekrar açılan fabrikamızın işçisinden memuruna
kısa sürede ve her konuda gösterdiği adaptasyon sonrasındaki başarı sanıyorum
birilerini rahatsız etti.
Ancak
doğrular karşısında hiçbir güç dayanamaz.
Pancar
şekeri doğrudur, çiftçimiz dürüsttür.
Bundan
ötesi teferruattır.
Geleceğine
Sahip Çık!
Hakan
Dedeoğlu - Lüleburgaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder